Çoğu zaman insanlar, değerlerini başkalarının onayıyla ölçmeye çalışır. Ancak araştırmalar, bu yaklaşımın duygusal kırılganlığa yol açtığını gösteriyor. Eğer değer algımızı başkalarının bakış açısına göre kurarsak, bu algı sürekli değişir ve benlik saygısı dalgalı hale gelir.
Öz-şefkat ve kendini koşulsuz kabul etme, kişinin duygusal dayanıklılığını artırır.
Değerini, dışarıdaki onaydan değil, kendi içsel kabulünden inşa etmek ruh sağlığını korur.
Kendine değer verme, psikoterapi ekollerinde farklı yaklaşımlarla ele alınır:
Bilişsel Davranışçı Terapiye göre kendine değer verme, kişinin otomatik olumsuz düşüncelerini fark etmesi, çarpıtmaları düzeltmesi ve davranışsal deneyimlerle yeni öğrenmeler geliştirmesi ile mümkündür.
Kabul ve Kararlılık Terapisine göre kendine değer vermek, olumsuz düşünce ve duyguları yok etmek değil, onları fark edip kabul etmekle başlar.
Diyalektik Davranış Terapisi kendine değer vermeyi farkındalık, duygu düzenleme, şefkat, etkili iletişim ve kabul üzerine kurar.
Şema Terapi, erken yaşta oluşan değersizlik inançlarını fark edip dönüştürmeyi amaçlar; Psikanalitik yaklaşım, bilinçdışı süreçlerle içsel değeri anlamaya çalışırken; İnsancıl yaklaşım ise koşulsuz kabul ve öz-değerin var, çünkü varsın.
Hazırlayan: Psk. Esra Karakuş