Depresyon Size Nasıl Hissetirir

Öncelikle depresyonu bir tanımlayalım; 

Depresyon günlük yaşamda üzgün, hüzünlü ve mutsuzluğun egemen olduğu normal olmayan bir duygudurum(mood) bozukluğudur. 

  • Birey her zamanki yaptığı etkinliklere artık ilgi duymaz ve zevk almaz.  
  • Çok fazla ya da çok az uyur (Genellikle uykusuz gecelere eşlik eden uykudan uyanamama günün çoğunu yatakta geçirme durumu etkindir.) 
  • Zihinsel süreçlerde yavaşlama ya da aşırı hareketli olabilir. 
  • Ağırlık kaybı iştahtaki değişime eşlik eder.U zun vadede yoğun kilo kaybınız olabilir. 
  • Kendinizi değersiz hisseder ve bir noktada kaybolmuşsunuz gibi düşünebilirsiniz. 
  • Yataktan kalkacak enerjiyi bile bulamayabilirsiniz. Örneğin artık yemek yapmıyor, dışarı çıkmak istemiyor ve yoğun yorgunluk hissedebilirsiniz. 
  • Odaklanmada güçlük çekiyor ve karar alamıyorsunuzdur. 
  • Yineleyen ölüm ya da özkıyım düşünceleriniz olabilir. 

BU belirtileri iki hafta günün çoğunda yoğun şekilde hissetmeniz gerekir. 

Depresyona farklı bir bakış: 

  Her bir yanınız sık ağaçlarla çevrili bir ormandasınız. Yürüdükçe yoruluyor ve ışığın git gide azaldığını görüyorsunuz. İlerledikçe daha çok kaybolduğunuzu fark ediyorsunuz. Bu durum, bu ormandan kurtulacağınız umidini iyice azaltıyor. Artık geldiğiniz yolu bile kaybettiniz. Dönüşü olmayan çıkmaz bir yola girdiğiniz düşüncesi beliriyor zihninizde. Nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz. Bir yerde durup dinlenmek istiyorsunuz. Bu yolculuk o kadar uzun sürmüş gibi ki belki kendinizden bile vazgeçmek üzeresiniz. Ormandaki ağaç dalları vücudunuzda yaralar ve çiziklere yol açıyor. Bitkin düşmüş bir halde, ben bu yolculuğu bitiremeyeceğim diyorsunuz. Dönüşün olmadığı düşüncesi daha çok yoğunlaşıyor. Pes ediyorsunuz. Karanlığın içinde kendinizi değersiz ve bitmiş olarak hissediyorsunuz. Yaşamın bir önemi kalmadı belki de, çıkışı olmayan bir ormanın içinde kendinizi kaybettiğinizi sandınız. 

   Bazen sadece çıkış yolunu bilmeyiz. Kendimizi kaybolmuş hissederiz. Yaralarımız ve yorgunluklarımız vardır. Bir rehbere ihtiyacımız vardır. 

   Peki psikoterapiye başlarsanız… 

   O karanlık yavaş yavaş kayboluyor ve güneşin doğduğunu hissediyorsunuz. Kendinizi bitkin, pes etmiş veya vazgeçmiş hissederken. Birilerinin sizi aradığını fark ediyorsunuz(Burada arana geçmişteki siz. Hissedebilen, mutlu olabilen ve ilgili siz.). Ümidiniz gittikçe artıyor, seslerin geldiğini duyuyorsunuz. Sizi bulan kişi yaralarınızın her birini fark etmenizi sağlayıp, iyileşmeniz için uğraşıyor. Karanlığı zamanla aydınlığa çevirip o ormandan çıkış için tüm işaretleri beraber buluyorsunuz. Bu yolculuk boyunca karanlık düşünceler aslında ormanda çıkış tabelalarının olduğunu bile görmenize engel oluyor. Terapistle birlikte adım adım çıkış tabelalarını takip ederek çıkışa ulaşıyorsunuz. Her karanlığın bir gün aydınlığa dönüşeceğini, güneşin elbet bir gün doğacağını unutmamamız dileğiyle…. 

Similar Posts